Abidin Sever

HAC İBADETİ

(...) Çoluk çocuğumuz bile bizim için bir imtihandır. Rabbimiz bir ayetinde şöyle buyurur: “Biliniz ki, mallarınız ve çocuklarınız sizin için birer imtihan sebebidir ve büyük mükafat Allah’ın katındadır”(Enfal:8/28. Oğluna olan sevgin bile, seni deneme yoludur. Hz. İsmail’in sevgisi Hz. İbrahim için bir imtihandı; şeytanla karşılaşmalarında onun tek zayıf yönü olmuştu bu. (...)
DEVAMI

 
Hulusi Kaya
  Binlerce yıl Tarihe tanıklık eden Ülke: Mısır

(...)Bununla birlikte Osman’lının hizmetleri de Kahireyi kuşatmış. Yapılan her eser ya onarılmış ya ilave edilmiş veya yeni yapılmış. El Ezher camisinden tutun da, Kahire kalesi dahil olmak üzere, Amr İbnul As cami gibi, Hz. Hüseyin Cami gibi kahire başyapıtlarında mutlaka izleri bulunuyor. Şimdi adım adım gezimizin detayları. (...)
DEVAMI

 
 
 
ÖNEMLİ LİNKLER
 
Arama Yap

Google



 
Hulusi Kaya'ın kaleminden

DÜNYANIN EN GÜZEL KÖYÜ : “BOZKANDAK”

Kaç zamandır biriken özlemlerin, bir anda dinmesi ve yerine tarif edilemeyen bambaşka duygulara bırakması hiçten bile değildir, doğup büyüdüğün diyarlara adım atınca..

Hele hele uzak diyarların sakini ve senede bir kez bile görebilme şansı gelip çatmışsa başucuna, doğduğun o topraklara ait, o topraklarda yaşayan bütün sevdiklerine ait, köyüne ait ve o köyün taşına toprağına ait, kısaca köyümün her bir şeyine ait “özlem”ler, “keşke”ler ve bir an önce onlara kavuşmak için “can atma”lar, dalgalarının kıyıları, sahilleri vurduğu gibi, gelip ikide bir vurur durur gönlümüze..

Köyüne, sevdiklerine kavuşacağın günü her hatırlayışta bitmek bilmeyen günler karşılar seni. Geçmek bilmeyen bir insafsız zaman, asık suratıyla önüne geçer ve dikilir. Bir yandan takvimlere bakıp gün sayarken bir yandan da bir türlü geçmek bilmeyen zamanın esiri olursun artık. Ne dakikalar ilerler ne saat bir sonraki saatin kapısını çalar.

Beklenen gün gelip çatmıştır. Zaman buradayım der artık, saatler nafile kendini beklenen zamana teslim edince geri dönülmeyen bir yolculuk başlar uzak diyarlardan, gurbet ellerden, taşını toprağını özlediğin o toprak kokulu diyarlarına, vatanına, ülkene ve de dünyanın en güzel köyü olan kendi köyüne.. Ve bitmek bilmeyen yollar.. yollar… yollar… karşılar seni.. ve de yolculuklar.

Hollanda’da yaşayan sevdiğim bir abim öyle demişti. “Dünyanın en güzel köyü benim köyüm” demişti. İlk duyunca şaşırmıştım, Göves köyü kim dünyanın en güzel köyü olma kim demiştim içimden. Ama ne kadar haklı. Esasında “en güzel köy” olma iddiasını somut bir şekilde algılaşmıştım ilk önce. Sonra o sözündeki espriyi anladım artık. Abim soyut anlamda demişti. Bende dedim artık. Dünyanın en güzel köyü benim köyüm.. Evet “Bozkandağım” “köyüm”.. “vatanımın en güzel yeri”.. taşım, toprağım, bağım, bahçem, sularım ve dağlarım. Kısaca köyüm. Köyümüz..

Her bir hücremde ekmeğinin ve sularının izlerini taşıdığım, özlendikçe özlenilesi o diyar, o diyarımız… bir ana kucağı şefkatinde dört bir yandan koşarcasına gelen ve sıkıca saran köyün o farklı havası ve insanları, insanlarımız..

Bağları, bahçeleri ve tarlalarıyla ne ovalardaki köyler gibi kavurucu sıcak ve kuraklık altında bir gölgelik, veya güneşin tepe noktasında iken bile bir yerinden esen bir serin yaz meltemine hasret bırakır, ne de dağ köyleri gibi bir karış toprağa ve de tarlaya hasret bırakır insanı. Bir yandan geniş ovaları, bir yandan dağları ve bahçeleri ve bağları. En güzel köyüm işte.. Sizlerinde köyünüz. Hepimizin köyü....

İnsanın vatanına, kendi insanına özlemleri her zaman var olan hasreti gün geçtikçe daha da artar.. Hele hele doğup büyüdüğü çocukluk ve gençliğini geçirdiği o diyarlara daha fazla bir özlem içinde olur. Her bir karesinde sanki yıllar önce bıraktığı izler aynen duruyormuş gibi, bir yandan hatıralar bir yandan memlekete köyüne gelmenin vermiş olduğu sevinç insanı sarıp sarmalar işte..

Bazende hüzün kaplar. Ya çok sevdiği bir yakını, belki annesi belki babası ve benim gibi iseniz hayatınıza yön veren ve dualarını her an için yanı başınızda hissettiğiniz Nine’leri(ebe), Dede’leri yıllar önce vefat etmiştir, veya köyün sakinlerinden birisidir, akraba olmasa bile hiç olmasa komşudur, köylündür daha ötesi. İşte bütün O değerli insanları hatırlayınca hüzünlenir. (Vefat eden bütün yakınlarımıza Yüce Allahtan engin rahmet ve mağfiret diliyorum)

Köye varınca yapılacak ilk işlerden birisidir sılayı rahim etmek, anne-baba, akrabalar eş-dost tanıdık herkesi ziyaretin ardından hemencecik köyümüzün kabristanına gitmek, bütün geçmişlere bir Fatiha ikram etmek duaların eşliğinde. Hatta bir müddet kalmak kabirlerinin başında. Belki de gizli gizli hasbihal etmek onlarla. İşte ister istemez insanı hüznün çepeçevre sardığı zamanlar bu zamanlar. Bazen hüzün bazen sevinç içerisinde geçer gider köy günleri..

Bir yandan düğünler bir yandan bir araya gelip bahçelerde yapılan piknikler olsun, bütün yakınların, ve hatta köylülerimizin buluşması bir araya gelmesi, dayanışmanın, birliğin, beraberliğin ve dayanışmanın zirveye çıktığı anlardır. Bu gibi zamanlarda kah eski günlerden hatıralar anlatılarak geçmiş hayırla yâd edilir, kah günümüzden meselelerle sohbet koyulaştıkça koyulaşır. İnsan bir an için izinde olduğunu veya geri döneceğini bile unutur. Köyde o yaşanılan ve yaşatılan her ortam insanı kısa bir zaman diliminde bile olsa sıkıntılardan, dünyanın meşakkatinden, telaşesinden çekip alır. Her şeyin en güzeliyle zirveye çıktığı zamanlardır, köy zamanları. Bunu bu yaz daha da net bir şekilde gördüm.

Ama hala bir bayram arefesinde Karaman’dan Konya’dan ve dahası bütün her yerden gelip bütün köylülerimizle birlikte bir bayram geçirmenin hasreti hala yüreğimde yanar durur. Bir huşu içinde okunan bütün vefat edenlerimize gönderilen manevi hediyelerle birlikte bayramlarımıza adım atma ve o bayram anını yaşama, o kadar doyumsuz ve hasreti çekilen bir duygu ki..

Eskiden daha mı? neşeli gelirdi bayramlar.. daha bir şen şakrak geçerdi sanki. Yoldan geçenler hala birbirlerinin bayramlarını tebrik etmeden geçmezler. Güneş sanki daha farklı doğar o gün ve daha bir canlı bakar insanlar birbirlerine..

Köy.. köyüm.. köyümüz… anlatılacak o kadar hatıralar o kadar özlemler var ki. Hangi birini anlatsam, ve hangi birini dile getirip özlemini çeksem gönlümde duya duya.

Fakat kısaca şunları dile getirmek, sanırım benim gibi uzakla diyarlarda yaşayan yüzlerce Köylülerimin hislerine de tercüman olmak demek.

Sarı sarı başakların güneşle hem hal olduğu bir zamanda, soğuk sularının hiç durmadan aktığı bir “Kayısı dibi”, “Çayır” “Boyalık” “Üyük(Hüyük)” “Ecegözü” ve “Oluklu” gibi daha aklıma gelmeyen onlarca gözlerinden ve pınarlarından kana kana içtiğimiz suların eşliğinde, bir dost meclisinin sesini kulaklarında duymak vardı şu an.

Etrafın bembeyaz karla kapladığı bir soğuk kış gecesinde, sobada yanan kızgın ateşin ısısı eşliğinde, eş-dost-akraba-arkadaş bir araya gelip, güzden kalma üzümler ve meyveler eşliğinde “bir evden bir eve vardım üç erkek iki kiz ana baba” deyip köyün bir altını üstünü getirmek ve söylemek falan falan diye ve hala bilememek vardı. Ve hatırlamak vardı bütün köylülerimi, yaşlısıyla, genciyle kızıyla erkeğiyle bütün her şeyiyle.

Bahara yeniden dirilen bütün bitkiler ve ağaçlar gibi, bütün bitkiler gibi, uzun bir kış sonrası köylülerimin bağ budama zamanı bağa gidişlerini izlemek vardı şimdi. Birde sabahın erken vakti köyün sürüsüne sığırlarını yetiştirmeye çalışan çocukların minicik heyecanlarını, ve telaşelerini görmek vardı.

Şu an… şimdi… köyde olmak vardı. Köyümde olmak. Köyümüzde olmak.. ve o havayı yeniden ta ciğerlerine kadar yeniden teneffüs etmek vardı.. köylü olmak vardı köylü…

Dediğimi gibi anlatılacak o kadar çok şey var ki köyümüzle ilgili.. Efendim ben çoktan kararımı verdim. Dünyanın en güzel köyü Bozkandak köyüm. Köyümüz. Bozkandağımız. Ve yine Dünyanın en güzel ülkesi vatanım.. Türkiyem.. ülkem, memleketim..

Şair Yavuz Bülent Bakiler’in ifadesiyle ;

“Türkiye'm! Hasretim! Kınalı türküm
İçiçe güzellik, uç uca kahır
Yüreğimi bin parçaya bölseler
Her parçası yine seni çağrışır”…


Hala karar veremediniz mi ?

Hulusi KAYA
hulusi.kaya@hotmail.com
30 Ağustos 2007, Stuttgart/Almanya

 Bu yazı 4734 defa okundu.
Önceki yazılar...
1

Güzel Düşünmek

2

Kurban bayramı ve fedakarlık

3

Okumak

4

Ben yazdım, peki ya siz?

5

DÜNYANIN EN GÜZEL KÖYÜ : “BOZKANDAK”

6

DUYUFUR RAHMAN (ALLAH'IN MİSAFİRLERİ) – (1)

7

DUYUFUR RAHMAN (ALLAH'IN MİSAFİRLERİ) – (2)

8

DİYAR-I ENDÜLÜS(İSPANYA GEZİSİ-2008)

9

Bir Eylül... Her Eylül

10

SURİYE GEZİSİ

11

Bayram Güzellikleri

12

GEÇMİŞİMİZ VE TARİHİMİZ

13

İNCE BİR ÇİZGİ...

14

Binlerce yıl Tarihe tanıklık eden Ülke: Mısır.

   
Başa Dön