Merhaba kıymetli dostlar,

Kendimi tanıtayım, bir çoğunuzla tanışıyoruz, ama tanımayanlarda vardır. Alibeke Koçak, Işıklarlıyım, Hacı Hidayet'in oğluyum, Güccük Memet'in torunuyum.

Konyada yaşıyorum, yüksekokul mezunuyum, evliyim üç oğlum var. Yurt içindeki ve dışındaki, tüm eş dost, hısım akrabalara selam eder, büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öperim.

İnşaallah bundan sonra bu sitede, aklımız erdiğince, nefesimiz yettiğince birbirimize faydalı olmaya uğraşacağız, üç günlük dünyada dostluk varken nizalarla işimiz olmaz. Ne demiş büyük bir insan;'Bizler muhabbet fedaileriyiz, husumete vaktimiz yoktur. '

İnsanın bu dünyaya gönderilmesinin gayesi, Halık-ı Kainat-ı tanımak, O'na iman edip ve ibadet etmektir. Hiç düşündünüz mü? Bu koskoca kainat niçin yaratılmıştır? İlla ki bir gaye, bir amaç, bir netice olması lazım. Bu kadar masraf niçin yapılmış? Bu ihtiyar dünya, asırlardır, yüzyıllardır deveran edip duruyor. Bizim köyü bilirsiniz, nufüs olarak azdır, ama mezarlığa gidin, belki onlarca Işıklar kadar mezar vardır. Demek ki imtihandan başka, bir gaye daha var.

Her Celal ve Cemal sahibi kendi güzelliğini görmek ve göstermek ister. Ressamlar niçin resim sergisi açarlar? Çünkü eserlerini orada teşhir edip, gösterirler. Adamlar veya kadınlar bundan zevk alırlar, resimlerinin beğenilmesi bu insanları memnun eder. Ortaya bir eser çıkarmışlar, takdir görmüş ondan sonrası, onlar için büyük bir mutluluk. Eserlerinin beğenilmesi onlara verilebilecek en büyük ücretten daha kıymetli. Kainatın yaratıcısı olan, Cenab-ı Zülcelal Hazretleri, kainatı yaratmış ki, kendi güzelliğini göstersin, görülsün. Allah Celle Celaluhu, yarattıklarının hoşnutluğundan, hoşlanıyor. 'Yaradılanı severiz, Yaradandan ötürü.'

Şu üç saniye diye tabir edilen dünya hayatında, gayesiz yaşamamak, verilen değerlerin kıymetini bilerek, birşeyler yapmak, lüzumlu işlerle vaktimizi geçirmek. vatana, millete faydalı olmaya azami gayret göstermek amacımız olmalı.

Bu ilk yazımızı kısa keserek, Şeyh Edebalı'nın Osman Beye Nasihatıyla, son vereceğiz.

OĞUL,
İnsan vardır, şafak vaktinde doğar, gün batarken ölürler!
Unutma ki dünya sandığın kadar büyük değildir.
İki parlak güneşe aldanıp, sonradan karda, ayazda kavrulup gitme.
Güçlüsün, akıllısın, söz sahibisin!Ama;Bunları nerede nasıl kullanacağını bilmezsen, sabah rüzgarın da savrulur gidersin. Öfken ve benliğin bir olup aklını yener. Daima sabırlı ol, sebatlı ve iradene sahip çıkasın.
Çıktığın yolu, taşıyacağın yükü iyi bil!Her işin gereğini vaktinde yap.
Açık sözlü ol!Her sözü üzerine alınma.
Gördüğünü söyleme, bildiğini bilme.
Sözünü unutma!Sözü söz olsun diye söyleme.
Ananı, atanı say, bereket büyüklerle beraberdir.
Sevildiğin yere sık gidip gelme, muhabbetin kalkar, itibar olmaz.
Üç kişiye acı;Cahillerin arasında alime, zenginlikten fakir düşene, hatırlı iken itibarını kaybedene!Unutma ki;Yüksekte yer tutanlar, aşağıdakiler kadar emniyette değillerdir.
Ulularla, düşmanını hor görme!
Düşmanını çoğaltma, düşmanlığın başınıda sonunuda sen belirle.
Haklı olduğunda kavgadan korkma!Bilesin ki;Atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler.

ALLAH YAR VE YARDIMCINIZ OLSUN, VESSELAM.

Alibeke Koçak, 19 ocak 2008
KONYA