Münacat-ı Rahman,tilavet-i Kur'an,sohbet-i ihvan,dünyada rahat edilebilecek üç şey,başka dünyevi hiç birşey de rahat yoktur.İçim içime sığmıyor,bir kuş gibi kalbim hızlı hızlı çarpıyor.Evet sonun da gidiyorum ikinci memleketim olan Erzincan'a.Biletimi kestirinceye kadar hala inanamıyorum,aradan geçen tam onsekiz yılın ardından yüksekokulu okuduğum diyar-ı Erzincan'a gideceğim,dostlarıma kavuşacağım.Ziyaret proğramım da önce;Sarıkamış,Kars,Erzurum ve en son dönüş yolunda Erzincan var.

Otobüs kalkış saati akşam sekiz otuz,evden çoluk çocukla vedalaşıp ayrılıyorum,bir taraftan ayrılığın hüznü,bir taraftan kavuşmanın heyacanıyla otobüse bindim. Uzun zamandır otobüsle uzun yolculuk yapmamıştım.Yaklaşık onaltı saat sürüyormuş Sarıkamış.Yani en az üç-dört yerde mola vermemiz gerekiyor.Konya Otogarından ayrıldıktan sonra yanımdaki delikanlıyla sohbete başlıyoruz,hayırlı yolculuklardan sonra tanışma faslı,genç aslen Karslıymış,Konya da hayvancılıkla uğraşıyorlarmış,O da benim gibi heyecanlıydı,uzun zamandır gidememiş memleketine.Bir nebze aynı kaderi paylaşıyoruz,memleket özlemi insanın ciğerine işliyor,Ben aslen Karamanlıyım,Erzincan da iki yıl kaldım,fakat orası benim ikicinci vatanım oldu,çok samimi dostluklarım oldu.İlk defa ailemden ayrılmıştım oradaki insanlar bana sahip çıktılar,çok iyiliklerini gördüm,vefa borcum var Onlar'a karşı.Asıl seyahat gayem dostlarımla hasbihaldi.

Yol güzergahımız da,Kayseri ve Sivastan da yolcu aldı otobüs,tabi inenlerde oldu.Yanımdaki gence sorarak gidiyorum Sarıkamış'a ne kadar kaldı diye.Sağolsun bize rehberlik etti.Ben en fazla Erzurum'a kadar gitmiştim.Keyifli bir yolculuktu;Kimi zaman uyuyarak kimi zaman seyrederek güzargahı Sarıkamış'a vardık,akşam saatinde bindiğimiz otobüsten öğleye doğru indik.

Sarıkamış denince aklıma hep hüzün gelir, duygularımın kabardığı göz pınarlarımın dolduğu bir güzide memleket.Binlerce vatan evladının;Vatan uğruna hiç çekinmeden hayatlarının baharında şehadete koştukları,her karışında kanla sulanmış toprakların bulunduğu nadide bir memleket.Sarıkamışı Sarıkamış yapan Serhat Şehri Kars'ın Serhat ilçesi.Yüzde doksanı çam ormanlarıyla çevrilmiş bir ilçe Sarıkamış,göz alabildiğince yeşil ve orman.Bizim köy dağ köyüdür,bize dağlı derler ama bunu diyenler bu ormanları görmemişler galiba.Şehir dağın eteğinde bir çukurun içine kurulmuş,girişten itibaren aşağıya doğru uzuyor.Sol taraf yüksek ve dağdan dolayı yerleşim az,yerleşim alanı ekseriyetle sola doğru taşlık bir yamaca kurulmuş.Hayretime gidiyor kışın şiddetli geçtiği bu yerde yazın bile zorlanarak çıkan arabalar, karda kışta nasıl çıkıyor.Biz heryeri düz Konya ovasına göre kıyaslayınca garip geliyor tabi olarak. Uzun ince bir çarşısı var, binalar ekseriyetle az katlı,Toki buralara da konut yapmış dar gelirli insanları ev sahibi yapmış.

Sarıkamış'ın esas geçim kaynağı ormandan sağlanıyor,bir çok insan orman da çalışıyor,bu muhteşem ormanın içinde olimpik kayak merkezi inşa etmişler.Uluslararası kayak yarışları yapılıyormuş kış aylarında.Dağın eteğinde muhteşem oteller var,biz gittiğimizde kapalıydı çevresinden dolaştık bir çok yeri görme imkanımız olmadı ama rehberimiz kayak hocası olduğu için bütün detayları anlattı bize.Asker ormanın en güzel yerinde kendine mekan yapmış,askeri birlikler eğitim alanları hep bu güzel yerlerde.Sarıkamış'ta dikkatimi çeken en önemli husus Ruslardan kalan binalar oldu,hala kullanılıyor,kiliseler Cami yapılmış,bir çok binaları kamu hizmetinde kullanılıyor.

Sarıkamış halkı çok sıcak ve sevecen,zaten yabancı olduğun hemen fark ediliyor,hemen hemen herkes birbirini tanıyor.Kendi yöresinden başka yerde olmayan kırmızı benekli bir tatlı su balığı yetişiyor burada,tabi tadına baktık.Misafir olduğumuz aileye çok teşekkür ediyorum,bizi muhteşem bir şekilde ağırladılar.Misafirin memnun olması için ne gerekiyorsa yapılıyor,bu bizim ortak kültürümüz,misafir her yerde Allah misafiri diye kabul görür.

Dikatimi çeken diğer birşeyde şu oldu;Güzel modern binalarda yaşayan insanların haricinde,şehrin aşağılarında teneke evlerde yaşayan mahalle vardı.Bu nasıl bir tezattır anlamadım.Zengin-fakir arasındaki uçurum dikkat çekiciydi.Bu insanlar kışın şiddetli olduğu bu yerde nasıl yaıyorlar.Yaz günü ceket giydiğimi söylemeliyim.

Bu Cennet vatanın gezip görülecek öyle yerleri var ki,zaman ve nakit yetecek gezebildiğin kadar gezeceksin.Sarıkamış insanların misafirperverliği ve yaz gününde ki serin havasıyla unutamadığım bir vatan toprağı olarak hatıralarımda yer tutacak. İnşaallah bir dahaki yazılarımızda Kars,Erzurum ve Erzincan yazıları olacak,selametle.

Alibeke Koçak, 28-09-2009 Konya