Abidin Sever

HAC İBADETİ

(...) Çoluk çocuğumuz bile bizim için bir imtihandır. Rabbimiz bir ayetinde şöyle buyurur: “Biliniz ki, mallarınız ve çocuklarınız sizin için birer imtihan sebebidir ve büyük mükafat Allah’ın katındadır”(Enfal:8/28. Oğluna olan sevgin bile, seni deneme yoludur. Hz. İsmail’in sevgisi Hz. İbrahim için bir imtihandı; şeytanla karşılaşmalarında onun tek zayıf yönü olmuştu bu. (...)
DEVAMI

 
Hulusi Kaya
  Binlerce yıl Tarihe tanıklık eden Ülke: Mısır

(...)Bununla birlikte Osman’lının hizmetleri de Kahireyi kuşatmış. Yapılan her eser ya onarılmış ya ilave edilmiş veya yeni yapılmış. El Ezher camisinden tutun da, Kahire kalesi dahil olmak üzere, Amr İbnul As cami gibi, Hz. Hüseyin Cami gibi kahire başyapıtlarında mutlaka izleri bulunuyor. Şimdi adım adım gezimizin detayları. (...)
DEVAMI

 
 
 
ÖNEMLİ LİNKLER
 
Arama Yap

Google



 
Abidin Sever'in kaleminden

KOMŞULUK...

Haber, insanın iliklerine işleyen bir soğuk gibi, okuyanın kanını donduran ve ürperten bir vasıta..Hem de Ülkemizde geçen bir hadise…

Her şey yıkık dökük bir gece kondu da geçiyor, Bu gece kondu da yaşlı bir karı-koca yaşıyor sadece… Yaşlı hanım felçli, kocası ise yıllardır felçli olan hayat arkadaşına, büyük bir sevgi ve muhabbetle bakıyor. Yalnız bir gece, yaşlı adam soba ile uğraşırken dengesini kaybediyor ve kafasını duvara çarpıyor. Tabiî ki sonuç ise ölüm…

Ne kadar kötü değil mi?. Ama durun.. Daha da kötü yeri var. Bu felçli hanım, 3 gün boyunca ölü kocası ile baş başa kalıyor o soğuk gecekonduda, Dördüncü gün bugün gecekonduya komşuculuk yapanlar, evde ters bir şeylerin olduğunu anlıyorlar ve kapıyı kırarak eve girdiklerinde kokmaya başlamış cesetle karşılaşıyorlar. Birde felçli hanımın korku, acı, sitem dolu bakışlarıyla. Bu yaşlı ve felçli kadıncağız, kocasının ölümüne mi yansın, 3 gün boyunca gecenin karanlığında korkunç bir sessizlik içinde bir cesetle baş başa kaldığına mı yansın, açlıktan ve soğuktan ölebileceği ihtimaline mi yansın, yoksa komşularının ilgisizliğine mi yansın? Yoksa bundan sonra ona kimin bakacağına mı ?.

Tahmin edeceğiniz gibi yaşlı teyzeyi Huzurevine bırakacaklar.. Ne olursa olsun. Oradaki bakıcıların, yaşlı teyzeye kendi komşularından daha büyük bir ilgi ve şefkatle bakacaklarına inanıyorum. İşte komşuculuğumuz ve işte sonuçları.. Aynı apartmanda veya aynı mahallede oturan pek çok insan artık birbirinden habersiz yaşamaktadır. Sebep ise “ HERKESİN ÇOOOK MEŞGUL OLMASI ” Herkes kendi dünyasında yaşayıp gidiyor…

Günümüz dünyasının, insanı içine itiverdiği egoizm ve yalnızlık durumuna, gözü kapalı düşüyoruz. Maalesef daha acı olanı, komşuluk mefhumunu ihmal edenlerin arasında, İslami değerlerin yayılması için koşturanların da olması…… O kadar çok koşturuyoruz ki, komşulara sıra gelmiyor. İşin ilginç yanı ise; komşuluğu hala ayakta tutanların ve sahip çıkanların, çoğu zaman bilinçsiz ve cahil diye tenkit edilen insanlar olması…. Hepimizin bu konuda da kendimizi ilim amel yönünden tartmamız gerekiyor anlaşılan…

Yüce Kitabımızda Alemlerin rabbi(c.c) “Allah’a kulluk edin, O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın…. Anne-Babaya, akrabalara, yetimlere, düşkünlere, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya ve eliniz altında bulunan kimselere iyilik edin “ (Nisa Suresi: 36). Hadis-i Şeriflerinde de Alemlerin efendisi “ Cebrail (as) komşu hakkından o kadar bahsetti ki, neredeyse komşuyu komşuya mirasçı kılacak zannettim “ Çok iyi biliriz, bu hadis-i şerifi….Peygamber efendimiz (sav)’in komşuluğun ve komşu hakkının ne kadar önemli olduğunu ifade ettikleri bir hadis…Komşunun komşuya mirasçı kılınacak olması…

Düşünülünce bir kişinin mirasçıları, onun en yakınlarıdır. Demek ki, komşuluk miras hukukuna dâhil olabilecek kadar önemli bir müessese… Yüce Rabbimiz komşuluğa o kadar ehemmiyet veriyor ki, Cebrail vasıtası ile peygamberimize tekrar tekrar önemini anlatıyor, dolayısı ile de bizlere… Demek ki komşuluğa verilen değerin mükafatı ile; komşuluğu ihmalin cezası aynı derecede büyük…

İslamiyet, fert değil toplum dinidir. Her birimizin üzerinde akraba, arkadaş, öğrenci, hoca, komşu vs. pek çok insanın hakkı vardır. Bunlardan birinin ihmal edilmesi, diğerleri ne kadar mükemmel olursa olsun, yap-bozun bir tarafını eksik bırakır..

Peygamber efendimizin (sav) Yahudi komşusunu ziyaret etmesi ne kadar manidar.. Hâlbuki bizim komşularımız, bizim dindaşlarımız… Belki pek çoğumuzun içinde iyi ve güzel düşüncelerin cemiyet hayatında yayılma hızının düşük olması, komşuluk ilişkisinin zayıf olmasından kaynaklanıyor… Velhasıl, artık komşuluk kavramını tekrar kuvvetlendirmenin zamanı çoktan geldi ve bu hususta geç bile kalındı.

Neler mi yapabiliriz?..

Özellikle çalışan hanımlar, bu açıklarını hemen bu akşam, ufak bir ikram hazırlayıp, komşularına dağıtarak kapatabilirler. Bu esnada ufak bir tebessüm, biraz hatır sorma.. o zaman siz de göreceksiniz, aslında komşularımızı ihmal ederek neler kaybettiğimizi ve bu ufak jestin size neler kazandıracağını….Haftada veya iki haftada bir çay toplantıları yapmak, güzel fikir ve düşünceleri onlarla paylaşmak… Bu ve bunun benzeri şeylerle kopan bağlar, tekrar sağlamlaştırılabilir. Her şey ufak ayrıntılarda saklı ve artık ayrıntılara takılma zamanı geldi herhalde…

Hazreti Muhammed’in (sav) : “Allah’a ve ahiret gününe iman eden komşusuna ihsanda bulunsun. Allaha ve ahiret gününe iman eden kimse misafirine ikramda bulunsun. Allaha ve ahi ret gününe inanan kimse ya hayır konuşsun veya sussun.”

“ Komşusu aç iken karnı doyan kâmil mümin değildir.”

“Dikkat edin yan yana kırk ev komşudur. Komşusunun şerrinden korktuğu kimse cennete giremez. “

“Hazreti Aişe bir gün dedim ki : “Ya Rasülelleh....Benim iki komşum var. Hangisine hediye vereyim.? Allah’ın Rasulü : Sana kapısı en yakın olana “ buyurdu...

“Allah katında arkadaşların en hayırlısı, arkadaşına en hayırlı olandır. Allah katın da komşularında en hayırlısı komşusuna en hayırlı olandır.”

Buyrukları hep aklımızda ve hayatımızda bulunsun...

GELDİ GEÇTİ ÖMRÜM BENİM
Geldi geçti ömrüm benim,
Şol yel esip geçmiş gibi
Hele bana şöyle geldi,
Bir göz yumup açmış gibi…
 
  İşbu söze hak tanıktır,
Bu can gövdeye konuktur
Bir gün ola çıka gide,
Kafesten kuş uçmuş gibi…
Bir hastaya vardın ise,
Bir içim su verdin ise,
Yarın anda karşı gele,
Hak şarabın içmiş gibi…
 
  Bir miskini gördün ise,
Bir eskice verdin ise,
Yarın anda karşı gele,
Hak libasın biçmiş gibi..
Miskin Âdem oğlanını
Benzetirler ekinciye
Kimi biter kimi yiter
Yere tohum saçmış gibi
 
  Yunus Emre’m bu dünyada,
İki kişi kalır derler,
Meğer HIZIR, İLYAS ola,
Ab-ı hayat içmiş gibi...

Abidin Sever, 20/02/2009, KARAMAN


 Bu yazı 3129 defa okundu.
Önceki yazılar...
1

Medine’de babası vefat eden bir çocuğun babasına yazdığı mektup

2

Örnek Yaşantı

3

Ya Resulallah

4

Tarihteki Türkler 

5

HESAP VERMEK 

6

KOMŞULUK 

7

Ahiretten Mektup... 

8

Hazreti Ömer.... 

9

HAZRETİ EBUBEKİR’DEN HİKMETLİ SÖZLER...

10

Eğer bir gün Peygamber Efendimiz ziyaretinize gelse 

11

Eskiden... 

12

KIYAMET GÜNÜ ALLAH'IN GÖLGESİNDEKİ YEDİ SINIF İNSAN

13

HASET -1-

14

HASET -2-

15

RAMAZAN ve İBADETLERİMİZ -1-

16

RAMAZAN ve Teravih namazı -2-

17

Dua, RAMAZAN ve Kur'an

18

KÖTÜ HUYLAR

19

Görev ve Sorumluluk

20

Hz. Peygamberin Tebliğ Usulleri

21

AFFEYLE

22

Acımak… Geç Kalmadan!

23

HAC İBADETİ...

   
Başa Dön