Abidin Sever

HAC İBADETİ

(...) Çoluk çocuğumuz bile bizim için bir imtihandır. Rabbimiz bir ayetinde şöyle buyurur: “Biliniz ki, mallarınız ve çocuklarınız sizin için birer imtihan sebebidir ve büyük mükafat Allah’ın katındadır”(Enfal:8/28. Oğluna olan sevgin bile, seni deneme yoludur. Hz. İsmail’in sevgisi Hz. İbrahim için bir imtihandı; şeytanla karşılaşmalarında onun tek zayıf yönü olmuştu bu. (...)
DEVAMI

 
Hulusi Kaya
  Binlerce yıl Tarihe tanıklık eden Ülke: Mısır

(...)Bununla birlikte Osman’lının hizmetleri de Kahireyi kuşatmış. Yapılan her eser ya onarılmış ya ilave edilmiş veya yeni yapılmış. El Ezher camisinden tutun da, Kahire kalesi dahil olmak üzere, Amr İbnul As cami gibi, Hz. Hüseyin Cami gibi kahire başyapıtlarında mutlaka izleri bulunuyor. Şimdi adım adım gezimizin detayları. (...)
DEVAMI

 
 
 
ÖNEMLİ LİNKLER
 
Arama Yap

Google



 
Abidin Sever'in kaleminden

ESKİDEN...
(Köyümüzde)

Çember çevrilir,
Teker sürülür,
Su köy çeşmelerinden içilir,
Ağaçlara çıkılırdı.

Bebekler bezden,
Silahlar tahtadan,

Kızlara ebelerin,
Erkeklere dedelerin,
İsimleri konulur,
Saatli Maarif okunurdu.

Gelen misafir eve alınır,
Odalara bırakılmaz,
Köyün;
Misli cihanda eşi bulunmazdı.
Komşuda pişen bize…
Bizde pişen komşuya düşerdi.

Geceleri ayaz,
Sokaklar karanlık,
Yıldızlar…
Parlak olurdu.

Turşu, salça, sirke,
Evde yapılır,
Patates Kuyuda,
Kavun, Karpuz samanlıkta,
Elma, Armut buğday küpünde saklanırdı.

Çamaşır makine da değil,
Çayır dere de küllü suda yıkanırdı.

Asma Çıbıkları evin camına yaslanır,
Güz yaprakları Havluya düşerdi.

Tahta kürekler yağlanır,
Toprak damların karı kürünür,
Kardan adam yapılır,
Yollarda billa, aşşık oynanırdı.

İmece ile bağ yalağı kazılır.
Hocalıya, Kara çöğüre, Kızıl çukura
İki merkeple oduna gidilirdi.
Gelince yorgun,
argın demeden,
Harman yaka da,
İkindileri ayaktopu,
Mektebin arkasında voleybol oynanırdı.

Evlerde soba yakılır,
Kuzineye Patates atılır,
Öğlen yemeğinin üstüne,
Çay değil daş köftü yenir,
Akşamları,
Bir evden bir eve vardım oynanırdı.

Evlere,
tahta merdivenlerden çıkılır,
Aidat ödenmez,
Yönetici de seçilmezdi.

Evler cilalık toprağıyla badana yapılır,
Ev dolapları elde yapılır,
İktisat olsun diye beş numara gaz lambası yakılırdı.

Sokaklar lambasız,
Köyde değneksiz gezilir,
Ajans radyodan dinlenir,
Tarihten yiğitlikler anlatılırdı.

Akran,
arkadaşlar toplanır,
Avcılık ve bağcılıktan konuşulurdu.

Okula giden çocukların,
Defterine kenar süsü yapılır,
Kitaplar çimento kâğıdından kaplanır,
Resimler Kömür karasından yapılır,
Haritadan yer bulmaca oynanırdı.

Hayat,
Arkası yarın gibiydi,
Kesintisiz,
Her gün yaşanacak bir şey vardı,
Herkes kendi düşünü kurar,
Kendi hayatını oynardı.

ŞİMDİ

Şimdi,
Herkes,
Yoğun,
Yorgun,
Ve
Tek başına.
Daha doğru ifade ile,
İnsanların, İşi Vaktinden çok….


Abidin Sever, 2 kasım 2010

 Bu yazı 2701 defa okundu.
Önceki yazılar...
1

Medine’de babası vefat eden bir çocuğun babasına yazdığı mektup

2

Örnek Yaşantı

3

Ya Resulallah

4

Tarihteki Türkler 

5

HESAP VERMEK 

6

KOMŞULUK 

7

Ahiretten Mektup... 

8

Hazreti Ömer.... 

9

HAZRETİ EBUBEKİR’DEN HİKMETLİ SÖZLER...

10

Eğer bir gün Peygamber Efendimiz ziyaretinize gelse 

11

Eskiden... 

12

KIYAMET GÜNÜ ALLAH'IN GÖLGESİNDEKİ YEDİ SINIF İNSAN

13

HASET -1-

14

HASET -2-

15

RAMAZAN ve İBADETLERİMİZ -1-

16

RAMAZAN ve Teravih namazı -2-

17

Dua, RAMAZAN ve Kur'an

18

KÖTÜ HUYLAR

19

Görev ve Sorumluluk

20

Hz. Peygamberin Tebliğ Usulleri

21

AFFEYLE

22

Acımak… Geç Kalmadan!

23

HAC İBADETİ...

   
Başa Dön